3 Mayıs 2011 Salı

Mutfağa Giren yok mu ?

Uzun zamandır tarif yayımlamadığımın farkındayım. Gebelik şekerim çıkınca mutfağa girmeyi bıraktım. Doğumdan sonra çok şey denedim ama resim çekecek tarif yazacak vakit bulamadım. Bir de bebekten sonra sağlıklı yemek takıntısı başladı. Eve margarin girmiyor artık. Abur cubur da öyle . Her şeyin arkası okunuyor. Yumuşatıcı kullanılmıyor. Doğal deterjan arayışlarına girildi. Pelin kumaş bez kullanıyor onu yazacağım annelik serüvenime. Daha yazacak çok şey var. Ben hamileliğimi ürün araştırmasıyla geçirmiştim şimdi kulllandıklarımı , deneyimlerimi yazmam gerek. Resim çekme işi yoruyor sadece. Üşenmesem onlar da hazır :) Şİmdi biraz keyif çatayım kurabiyem yeni uyudu. Yeni tariflerle burada olacağım.

5 Ocak 2011 Çarşamba

Doğurdum Geldim...



Efendim Bendeniz 18 Eylül günü Pelincik'i dünyaya getirdim ve minik sıpayla uğraşmaktan pek buraya vakit ayıramıyorum.
Doğum hikayemi merak edenleri şuraya alayım diyorum. 
Hepinizi öpüyorum.

6 Temmuz 2010 Salı

Çok Yakında...

Zaten tembel olan bünye hamilelik dolayısıyla iyice yere serildi. Sıcaklar , gebelik şekeri vs derken ben pek yemek olayıyla ilgilenemez oldum. Ama hamilelik öncesi tarifler sırayla yayımlanmaya başlanacak. Hemen el atmam lazım.

31 Mayıs 2010 Pazartesi

Gökyüzü Mavi mi ?

Selamlar...

Bebikomun cinsiyetini merak ediyorsunuz değil mi ? Öncelikle şu kadınlar arasında gelenekselleşmiş cinsiyet belirleme yöntemlerine göz atalım :

Makas-bıçak testi : Boş bırakılan iki yerden ( koltuk , minder vs gibi) birinin altına makas birinin altına da bıçak konur. Hamile kişi makasa oturusa kızı , bıçağa oturusa oğlu olacağına inanılır. Bendeniz bıçağa oturdum :)

Tuz testi : Hamile kişiye sezdirilmeden kafasına bir tutam tuz dökülür. Eğer burnunu kaşırsa oğlu çenesini kaşırsa kızı olur . 2 farklı kişi tarafından yapılan test sonucu ben burnumu kaşıdım.

İğne testi : Peçeteye sarılan iğneyi hamileden açması istenir . Eğer iğneyi alırken ucuna yakın tutarsa oğlu , gözlü kısma yakın tutarsa kızı olacağına inanılır . Ben uca yakın kısmından tuttum.

Karın şekli testi : Sadece göbekten kilo alıyorsanız erkek , kalçanız ve göbeğiniz genişse kız. Tahmininiz doğru ben sadece sivri bir göbeğe sahibim.

Tatlı-Ekşi testi : Tatlı yersen erkek ekşi yersen kız olur. Evet hiç ekşi bir şey yemedim. Çikolataya şekere saldırdım.

Çin takvimi : Bunu biliyorsunuzdur. Bunda da oğlum olacağı çıktı.

Tabi ben önce sağlıklı olsun diyordum yine de bu uygulanan testlerden oğlan sonucu çıktıkça yüzüm asılıyordu. Tüm hayallerim kız çocuk üstüneydi. Artık doktora gitmeden oğlum olcağına iyice kaptırmıştım kendimi. Pembe , cicili bicili elbiseleri gördükçe moralim bozuluyordu.

Doktora gitmeden bir gece önce eşimle konışuyorduk :
Ben : Artık ben de merak etmeye başladım cinsiyetini. Herkes sordukça meraklanıyorum.
O : Ben de öyle..
Ben : Oğlumuz olacak sanırım..
O : Bence kızımız olacak , içime öyle doğuyor.

Ertesi gün doktora giderken yine konuşuyorum sevgilimle. Ona dedim ki :
"Ne kadar çok kızım olmasını istediğimi biliyorsun. Ama kendimi oğlan fikrine öylesine kaptırdım ki doktor kız derse hayal krıklığına uğramaktan korkuyorum."


Doktorum ultasonda bebikoya bakarken ne hissediyorsun diye sordu. Bilmiyorum diyebildim. Sevgilim hemen atladı :
"Ne hissettiğini bilmem ama kızı olsun istiyor"
Doktor da :" Tüh seneye bir daha doğurman gerekecek bir kzıın oluyor "dedi
O anda kalbimin nasıl hızlı attığını anlatamam . Öylesine sevindik ki. Gözlerim doldu. Bir kızım oluyor. Kocamın ilk tepkisi " Artık bana gece uyku yok , kız babası olmak kolay mı?" oldu. Açıkçası bir erkek olarak onun bu duruma sevineceğini düşünmezdim. Ama tüm arkadaşlarını arayıp " kız babası oluyorum" diye haber vermeye başladı.
Bu arada şunu fark ettim. İnsanlar cinsiyeti ne diye sorduklarında ve siz yüzünüzde kocaman bir gülümsemeyle " kız" dediğinizde kadınlar surat ekşiterek " olsun " derken erkekler gülümseyerek tebrik ediyor.

Kızımızın ismi belli. Hatta bebek yapmaya karar vermeden önce kız ve erkek ismini belirlemiştik biz. Sadece cinsiyetin belli olması kalmıştı. İsmimiz de hazır. Şimdi seni bekliyoruz bebiko. Hele baban artık sabahları beni bir kez öperken sana 3 öpücük konduruyor. Şimdiden kıskanmaya başladım.
Sizin için gökyüzü hala mavi mi ? ben çoktan benimkini pembeye boyadım :)

30 Mayıs 2010 Pazar

Merhaba herkese ,
Bulantı ve kusma dolayısıyla ara vermiştim hayata. 13. haftanın bitimine kadar da sürdü. 2 ay sürekli yatmaktan ve bir şey yiyememekten enerjim öylesine düşmüştü ki 3 metre yürüsem başım dönüyordu. Toparlamam 1 ayı aldı. Allah'tan şimdi eski enerjime kavuştum. Yine de bu göbekle yokuş ve merdiven çıkmak pek harcım değil :)
Mutfak maceralarım ayrı bir konu. Önceleri kokudan mutfağa giremeyen ben sonraları iştahsızlık ve tembellik dolayısıyla yemek işine pek bulaşmadım. Hazır yemeye de alışmıştım tabi :) Üstelik her zaman yaptığım yemekler nedense aynı güzellikte olmuyordu. Canım iyice sıkıldı. Bir daha hiç bir şeyler pişiremeyecekmişim gibi gelmeye başladı. Birkaç gündür ilerleme var :)) Önce hamilelik öncesinde yaptığım fakat yayımlayamadığım tariflerden başlarım diyorum. Sonra da yeni denemeler...
Aslında bu mutfaktan uzak kalma işi işime yaradı. Henüz kilo aldım denemez. Herkesin de "Arkadan görsem hamile demem " söylemleri beni sevindiriyor. Aldığım fazla kilolar bebeğime yaramayacak çünkü ve vermesi zor olacak benim için. Özel bir diyet yapmıyorum ama yaz sıcağında canım ağır şeyler yemek istemiyor. Meyve ve sebze ağırlıklı besleniyorum. Hala eski kıyafetlerime girebiliyorum. yalnız bazı tişörtlerimden göbeğim fırladığı için onlar rafa kalktı. henüz hamile kıyafeti almış değilim ama bu aydan sonra ihtiyacım olur sanırım. 6. aya girdik de :))

25 Şubat 2010 Perşembe

Ne var Ne YOk ?

Merhaba ,

Bendeniz içgüveysinde hallice olmak üzere , bugün almış olduğum Gaviscon dolayısıyla biraz ayağa kalkmış bulunuyorum. Midesi son derece hassas olan bendenizi bu hamilelik mahvetti diyebilirim. Ama her şeye değer ! ( Bu cümleyi de bugün ayakta olmam şerefine kurabiliyorum.)
Eşimi çocuk sahibi olmaya ikna edene kadar bir sürü gözyaşı dökmüştüm. Şimdi de bulantı , reflü , hazımsızlık ,kusma dolayısıyla gözyaşı döküyorum. Bu annelik gerçekten de çok sancılı bir süreçmiş. Hani derler ya " seni dokuz ay karnımda taşıdım" , bu taşıma sadece çekilen ağırlığı kastetmiyormuş. Çocukmuşum ben :)) Hamile kalınca sadece karnım büyüyecek , ben de esprili hamile tişörtlerim ve elbiselerimle ortalıkta havalı havalı salınacakmışım gibi geliyordu. Yok efendim ! Aldanmayınız !
İlk 3-4 ayınız -tabi şanslıysanız ,bazıları 9 ay çekiyormuş- bulantı ,kusma ve bilumum sancılarla geçiyor. Sonra ağırşaşıyorsunuz ve geceleri uyumak dert oluyor. Ben henüz bulantı-kusma aşamasındayım ki sonunda eşim olaya geç de olsa müdahale etti ve iğrenç bir şurupla ayağa kalktım. Tabi hala mutfağa girmek gibi bir derdim yok . Böyle ekmek elden su gölden iyi oluyor :)

Hamile olmak bir nevi yeniden çocuk olmakmış. Eşim sabahları beni anneme bırakıyor. Annem sabahtan akşama kadar saat başı yemek ve meyve servisi yapıyor. Canım bir şey ekiyor babam koşup alıyor. Minik kuzenler masaj yapıyor. Suyumu almak için bile ayağa kalkmıyorum. Tam bir kraliçelik söz konusu yani:))

Hamile kalmayı düşünen arkadaşlara benden bir tavsiye. Emin olun doktorunuz da aynı şeyi söyeleyecek size. Henüz bebek düşündüğünüz andan itibaren folik asit tabletleri almaya başlamanız ve bunu hamileliğinizin 3. ayına kadar sürdürmeniz gerekiyor. Bebeğin sinir sisteminin gelişmesi için çok önemli.

Biz 10+1 yani 1o hafta 1 günlüğüz şimdi. Maşallah kalbimiz güm güm atıyor. 2 hafta sonra 2'li testimiz var. İyi hissettikçe yazacağım ; yalnız ekrana uzun süre bakmak midemi bulandırıyor :)

SHeWoLF'tan muhteşem kadınlar günü hediyeleri

İnsanın iştahını kabartan şu hediyeler için ben de şansımı deneyeyim dedim. Bakalım bana çıkacak mı :)) Kadınlar gününde daha güzel hediye verilebilir mi bilmiyorum :) Siz de şurdan buyrun.