İzmir'in Kızı Deniz, Denizi Kız Kokar...

Bir hafta olmuş iki satır yazmayalı. Her fırsatta ne kadar sıkıldığımdan , bir şey yapmak istemediğimden bahsedip duruyordum. Bende eskiden kalma bir alışkanlık... Arada şehir dışına çıkmazsam kendime gelemiyorum. Neyseki geçen hafta bir telefon. Arayan sevgili kocam : "İzmir'e gidiyorum geliyor musun?"

"Ne zaman ?" "
" Akşama..."

" İzin alabilirsem gelirim tabi"

Nitekim sağolsun müdür izin verdi :) Hemen ufak bir bavul hazırlayıp yola koyulduk. Benim kocam 6 yıllık okulu 12 yıl yata yata okuyan biri olduğundan İzmir ikinci memleketi sayılır. Her gittiğimizde takıldığı kafeler , kahvaltı ettiği pastaneler ziyaret edilir. Okul anıları tekrar tekrar anlatılır :)

Bu sefer hava müthiş soğuktu. Rüzgar bir saniye bile kesilmedi. Ama biz bir dakikamızı bile boş geçirmedik. Alışveriş, arkadaş toplantıları , iş ,keyif... Hepsini hallettik. Hava çok rüzgarlı ve soğuk olduğundan fazla fotoğraf çekemedim zira titremekle meşguldüm :) Ama bu gezi bana iyi geldi. Bir dahaki seferi şimdiden iple çekiyorum :)

1. resimde hava hakkında biraz fikir sahibi olursunuz umarım. Fotoğraftaki insanlar yerden yükselmeden saniyeler önce çekilen bir habercilik olayı.

Bu fotoğrafta ise utangaç habercinin pozlarını görüyorsunuz. Öğle yemeğinde çöp şişleriyle ünlü Topçu 'da yemek yedik. Ben insanların yemek yediği bir mekanda fotoğraf çekmeye utandım gördüğünüz gibi yemekten sonra masa , içeriden dışarının görünümü gibi bir şeyler çekmeye çalıştım. Çöp şişiyle ünlü bir yerde sizce ne yemiş olabilirm ? Tavuk Şinitzel :) Ama yemekten sonra ikram edilen kemal paşalar muhteşemdi. Bence fiyatlar uygun . Tavsiye edebilirim .

Ünlülerin (:P) kebabçısından Küçük Park öğrenci mekanına geliyoruz. :) Bu da Küçük Park'ta Löp Löp Kokoreç & Pub 'ta yediğimiz kokoreçin fotoları :) Benimki illa sabaha karşı ortaya çıkan kokoreççisini arar ve bulamaz :) Bu sefer burdan yedik. İçinde çok baharat yoktu öğrendim ki iyi kokoreçe fazla baharat atılmazmış. Kötüsüne tadını bastırsın diye atılırmış. İşte böyle ...